Gülümse, kalbin sızlıyorsa da, hatta kırılmışsa da. Gökyüzü bulutlarla doluyken seni yakalar. Eğer korkuların ve üzüntülerin arasında gülmeyi başarırsan, yarın güneşin senin için doğduğunu görürsün. Yüzünü keyfinle aydınlat. Hüznün bütün çizgilerini sakla. Belki gözyaşı çok yakında. İşte tam da o zaman gülümsenin zamanı. Gülümse, ağlamak neye yarar. Sadece gülümse. O zaman hayatın hâlâ yaşanmaya değer olduğunu görürsün.. :)


Ara ki, bula ki ,)

1.3.11



Aşk falan değildi bizimki. Paylaşamadık ki hiç bir şeyi. Senin payın bende kaldı yazık.. Mesela ben sağ tarafıma yatıp uyurum, solumdaki sen kalbimle ezilme diye. Ama senin gözlerin hep kapıdaydı. Bu aşktan ne zaman çıkacağın belli değildi ve maalesef sevgilim; o kapı hep solumda kaldı..
Ceyhun Yılmaz

Deniz yıldızı..



Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca bir gencin, sahile vuran deniz yıldızlarını birer birer alıp okyanusa fırlattığını fark eder. Genç adama yaklaşır ve sorar:
-Neden bu deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam şöyle cevap verir:
-Birazdan güneş yükselip sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler.
Bunun üzerine yazar:
-Kilometrelerce sahil, binlerce deniz yıldızı var. Bunların hepsini nasıl kurtaracaksın, ne fark eder ki? der.
Genç adam eğilip yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
-Onun için fark etti ama..


Kimbilir.. Belki de yaralarımıza üflerken öğrendik ıslık çalmayı..
Küçük İskender


- Gözden ırak, gönülden de ırak olur mu efendimiz?
- Hayır Olric. Yüreğinde bir yer açıp oraya oturttuğun her kimse, seninle birlikte gider her yere..
Oğuz Atay

Havuç suyu vay mı? (:



Bir tavşan her gün eczaneye gidip
- Havuç var mı, havuç var mı? diye soruyormuş.
Eczacı da her gün sabırla yok diyormuş. En sonunda bir gün sıkılıp tavşanı dövmüş, dişlerini de kırmış..
Tavşan ertesi gün yine gelmiş..
- Havuç suyu vay mı, havuç suyu?
:D :D